DETAYLI BİLGİ

Bizans İmparatorları II. Maurikios and Tiberius (578-602) tarafından Samandıra’da inşa edilen Damatris Sarayı, boyutları ve nitelikleri göz önüne alındığında Bizans’tan günümüze ulaşan en önemli yapılardan biri olarak görülüyor. Sarayın adı Samandıra’nın tarihteki ilk ismi olan Demeter’den gelir. Yunan mitolojisinde Demeter “ Tarım ve Bereket Tanrıçası” anlamına gelir ve insanlara ekip biçmeyi öğreten tanrıça olarak bilinir.

Saray yapıldığı dönem içinde İstanbul dışında inşa edilmiş en büyük ve en önemli eser olma özelliğine sahip olmuştur. 14. yüzyılın yorgunluğuna rağmen saray hala tarihe meydan okumaktadır.

Rivayetlere göre, Samandıra yabani hayvan çeşitliliği ile avlanma için de büyülü bir yer ve Bizans İmparatorlarının dinlenmek için kullandıkları en gözde mekanlardan biridir.

Damatris sarayı, o zamanlar dinlenme alanlarına düşkünlükleri ve avlanmaya olan meraklarıyla tanınan Bizans İmparatorları II. Tiberus and Maurikios tarafından yaptırılmıştır.

Günümüze dek ulaşan ve literatüre “Damatris Sarayı” olarak geçen saray avlanma ve dinlenme amaçlı inşa edilmesine rağmen İstanbul’un Anadolu’ya açılan kapısı olmuştur.

Anadolu’ya yapılacak seferlerin yol güzergahında inşa edilmesi sebebiyle, saray Bizans Ordusu’nun toplanma ve konaklama yeri olmuştur.

Anadolu’dan dönüşlerinde İmparatorlar başkente girmeden önce son gecelerini bu sarayda geçirirlerdi.

İmparatorlar sefer dönüşü geceyi burada geçirirken haberciler bir gün önceden başkente ulaşır ve imparatoru karşılamak için gerekli hazırlıkları yaparlardı.

Ancak, saray 12. ve 13. yüzyıllarda kullanılmaz hale gelir. Bugün, sarayın kalıntıları arasında haç biçiminde olan sarnıcı, sütun ve tonozları teşhis edilebilmektedir ve sarayın şu anki görülebilen kısmından çok daha büyük bir alanı kapladığı tahmin edilmektedir.

Yapı malzemesi taş ve tuğla olan kompleks kalıntısında örtüde özellikle tuğla kullanımı görülmektedir. Taşıyıcı birimler, kemerler, masif duvarlar; kesme taş, kesme taş ve tuğlanın sıralı kullanıldığı almaşık teknik uygulaması gözlenmiştir.

Yerleştiği alan, boyutları ve diğer özellikleri dikkate alındığında, Bizans'tan günümüze ulaşan en önemli yapılardan birisi olarak değerlendirilebilir.

Sancaktepe ilçesinin imar planı esnasında sarayın bulunduğu bölge arkeolojik alan olarak ilan edilmiş ve Anıtlar Kurulu’da bu alanı genişleterek bu alanda yapı inşasına izin vermemektedir.

Sancaktepe Belediyesi yapılacak arkeolojik kazılarla birlikte saray hakkında daha fazla bilgi edinilebileceğini ve alanın restorasyonu neticesinde güzel bir açık hava müzesine dönüştürülebileceğini öngörmektedir. Ayrıca alanın genişletilerek bir meydan haline gelebileceği ve böylece hem Sancaktepe’ye bir yaşam merkezi kurulabileceği hem de İstanbul’un kültürel mirasına değerli bir varlığın kazandırılabileceği düşünülmektedir.

GALERİ

YORUMLAR

0.00
0 yorum
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmalısınız.